2002 yılından bu yana filo sektör trendlerini ortaya koyan ve 15 ülkeye yayılan CVO araştırmasının 2016 yılı sonuçları TEB Arval’in desteği ile açıklandı. Filo yönetimi konusundaki tek çalışma olan CVO Barometre, filo, araç ve mobilite üzerine sektörel trendleri analiz ederek filo sahipleri için kaynak olma görevi görüyor. Araştırma, aralarında İngiltere, Fransa, İtalya, Portekiz, İspanya, İsviçre, Belçika, Hollanda gibi 14 ülkenin yanı sıra, Türkiye’deki filo araç kiralama sektörünün mevcut durumunu incelerken geleceğine de ışık tutuyor.
Araştırmayla ilgili görüşünü paylaşan TEB Arval Genel Müdürü Philippe Chabert, şunları söyledi: “Ülke ekonomisinin en önemli lokomotiflerinden olan otomotiv sektörünü besleyen operasyonel araç kiralama ve filo yönetimine kurumların ilgisi her yıl giderek artıyor. Maliyetlerin düşürülmesinin giderek önem kazandığı günümüzde şirketlerin; operasyonel araç kiralama şirketlerinden alacağı profesyonel destek, idari ve finansal açıdan elde edeceği tasarruf çok önemli. Alanında yapılan tek çalışma olan ve TEB Arval’in desteğiyle gerçekleştirilen CVO Barometre, otomotiv ve bununla bağlantılı birçok sektöre filo yönetimi ve sektörün geleceği ile ilgili çok değerli bilgiler sunuyor.”
Trafikteki binek ve ticari araç sayısı 2020 yılında tahminen 15,7 milyonu bulacak, bu araçların 2,6 milyonu şirket aracı olacak
TEB Arval tarafından yapılan çalışmalar trafikteki toplam binek ve hafif ticari araç sayısının 2016 yılı sonunda tahminen 12,6 milyonu bulacağını gösteriyor. Filo yani şirket aracı sayısı ise, tahminlere göre 2,1 milyon adet olacak. 2020 yılına gelindiğinde ise, tahminen 15,7 milyon olan toplam binek ve hafif ticari araç rakamının 2,6 milyonu şirket aracı olacak.
3 yıl içinde kurumsal araç filolarında artış bekleniyor
CVO Barometre araştırmasına katılan kurumsal araç kullanan firmaların yüzde 62’sinin önümüzdeki 3 yıl içerisinde filolarındaki araç sayısını artırmayı hedeflediklerini ortaya koyuyor.
Dizel kullanımı Türkiye’de artıyor, Avrupa’da düşüyor
Rapora göre, araştırmaya katılan firmaların filolarında bulunan araçların yüzde 76’sı dizel. Bu oranın 5 yıl içerisinde yüzde 81’e çıkacağı düşünülüyor. Avrupa’da ise bu oran günümüzde yüzde 82 iken, 5 yıl sonra oranın yüzde 79’a düşeceği öngörülüyor. Türkiye’de dizel araçların çok daha fazla tercih edilir olmasının en önemli nedeni olarak maliyet avantajı gösteriliyor.
Avrupa’da hibrit, Türkiye’de elektrikli otomobiller gözde
Araştırmaya katılan filo yöneticilerine hangi teknolojileri kullandıkları ya da 3 yıl içinde kullanmaya başlayacakları sorulduğunda, yüzde 20’lik oranla elektrikli yakıt pili / hidrojen ve elektrikli araç kullandıklarını belirtiyorlar. Durum Avrupa’da oldukça farklı. Avrupa’da araştırmaya katılan firmaların yüzde 60’ının ilk tercihinin hibrit araç teknolojisinden yana olduğu gözlemleniyor.
Operasyonel kiralama gelecek 3 yılın finansman yöntemi
Şirket araçlarının nasıl finanse edildiğinin de araştırıldığı CVO Barometre’de araştırmaya katılan firmalarda yüzde 45’i peşin satın alımı, yüzde 31’i operasyonel kiralamayı, yüzde 19’u taşıt kredisini, yüzde 5’i ise finansal kiralamayı tercih ediyor. Özellikle orta ölçekte filoya sahip firmalarda peşin satın alım oranı yüzde 67’ye kadar çıkıyor. Büyük ölçekteki firmalarda ise gözde yöntem yüzde 45’le operasyonel kiralama.
Gelecek 3 yılda en popüler yöntem operasyonel kiralama olacak. Araştırmaya katılan firmaların yüzde 78’i operasyonel kiralama yöntemini tercih edeceğini düşünürken, taşıt kredisi kullanmayı planlayanlar yüzde 58, peşin satın alımı tercih edecekler ise yüzde 54 oranında.
Şirketler araçlarını takip ediyor
Araştırma, her 10 şirketten 9’unun filoları için araç takip sistemi kullandığını ortaya koyuyor. Bunu öncelikle araçları takip etme amaçlı, daha sonra ise, yetkisiz kullanımları izleme, yakıt tüketimini azaltma, sürücü güvenliğini geliştirme, bakım maliyetlerini azaltma, teknik verileri izleme ve sürücü davranışlarını izleme amacıyla kullanıyorlar. Filo yöneticileri için yapılan akıllı telefon uygulamalarını ise, kullanışlı bulmalarının yanı sıra, bu uygulamaların sürücülere zaman kazandırdığını ve sürücülerin kullanım alışkanlıklarını etkiyebileceğini düşünüyorlar.
Filo yöneticileri en çok araç verilerine uzaktan erişim imkanı sağlayan, sürücü davranışlarını raporlayan ya da her ikisini birlikte yapan uygulamalara ilgi duyuyorlar.
Güvenlik artırıcı opsiyon denilince Acil Fren Sistemi akla geliyor
Araştırmaya katılan filo yöneticilerine hangi güvenlik artırıcı opsiyonu gerekli buldukları sorulduğunda, hem binek, hem de hafif ticari araca sahip firmalar öncelikli olarak otonom acil fren sistemini işaret ediyorlar. Binek araca sahip firmalar acil fren sisteminden sonra sırasıyla adaptif hız sabitleyici (ACC), adaptif ışık kontrolü, gece görüş sistemi ve şerit değiştirme uyarısını gerekli bulurken, hafif ticari araç sahipleri sırasıyla adaptif hız sabitleyici (ACC), adaptif ışık kontrolü, şerit değiştirme uyarısı ve gece görüş sistemini gerekli görüyorlar.
İnsansız araçların güvenlik problemini çözeceği düşünülüyor
TÜİK Karayolları Trafik Kazaları İstatistikleri 2015 raporuna göre trafik kazalarının en büyük nedeni olarak sürücü hataları gösteriliyor (yüzde 89.3). Sürücü hatalarını yayalar (yüzde 8.8), yol (0.91) ve araç (0.55) izliyor. Filo sahiplerinin yüzde 88’i insansız araçların güvenlik sorununu çözeceğini düşünüyor.