Öncelikli olarak Tedarik Zinciri Yönetimi ve ERP uygulamaları konusunda uzmanlaşmış bir yazılım firması olan ITG’den bahsedebilir misiniz?
Özellikle ana sanayi kurumlarına ve çok sayıda tedarikçi ile birlikte çalışan perakende gibi sektörlere özel yazılım uygulamaları sunan bir kurumuz. Kuruluşumuz 1994 yılında gerçekleştirildi. 1993 yılında Amerika’dan döndükten sonra 1 yıl kadar Türkiye’nin en iyi yazılım şirketlerinden birinde görev aldım. Ancak 1994 yılında meydana gelen ekonomik kriz nedeniyle buradan ayrıldım ve kendi şirketimi kurmaya karar verdim. ITG’nin temelleri de bu şekilde atıldı. İlk zamanlarda ERP uygulamalarına ağırlık verdik. 1990’lı yılların sonuna doğru yeni bir ürün geliştirmemiz gerektiği konusunu tartışırken internetin yaygınlaşmaya başladığını gördük. Burada bir açık vardı.
Tedarikçilerle kurumların iletişimini sağlayacak bir ürün bulunmuyordu. Biz de 1999 yılında bir ürün geliştirdik ve bulut tabanlı olarak çalışmasını sağladık. Bunu da bir hizmet olarak müşterilerimize sunmaya başladık. Bugün sıkça duyduğumuz bulut sistemi o dönemde henüz yaygın değildi. Biz de bu alana ilk giren firmalardan biri olmamıza rağmen adını koyamadık. O dönemki şartlar ve pratik çalışma sistemimiz sayesinde böyle bir ürün geliştirebilmiştik. Bugün dönüp baktığımızda attığımız adımların ne kadar doğru ve yerinde olduğunu görebiliyoruz. Şu anda Tedarikçi Programları, Milkrun, VMI-Vendor Managed Inventory, Otomatik Stok Yenileme, e-Kanban, EDI gibi ileri düzey tedarik zinciri uygulamalarının aralarında yer aldığı çözümler sunuyoruz. Türkiye’nin yanı sıra, başta ABD, Brezilya ve İspanya olmak üzere birçok ülkede, çok sayıda firma tarafından kullanılan vSRM de bu ürünlerimizden bir tanesi.
Uluslararası alanda da çok etkin çalışmalarınız bulunuyor. Yurt dışında nasıl bir yapılanmanız var?
Sadece Türkiye’de değil farklı ülkelerde de ürünlerimizin satışı, pazarlaması ve kullanımı için çalışıyoruz. 6 yıl kadar önce Brezilya’da bir yapılanmaya gittik. Ürünümüz yavaş yavaş yaygınlaştı. Bugün 4 ana firma ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Amerika’da çalışıyoruz. Burada da irtibat ofisimiz var. Avrupa’da yaygın şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dubai’de yakın zaman önce ofisimizi açtık. World Trade Center içerisinde açıldı. Her gün genişlemeye ve büyümeye devam ediyoruz.
Sunduğumuz ürünün bulut tabanlı olması bizim sunduğumuz en büyük avantajlardan biri. İlk günden itibaren eğer web tabanlı bir şey yapacaksak pazarımız dünya olmalı diye yola çıktık. Hedefimiz ve felsefemiz bu oldu. vSRM sisteminin içerisinde çok farklı para birimleri zaman dilimleri, rakam formatları gibi çok değişik fonksiyonlar var. Örneğin Amerika’da bir firma bu ürünü kullandığında sanki orada özel olarak üretilmiş gibi hissedebiliyor, herhangi bir yabancılık çekmiyor.
Şirketinizin genel yapılanması nasıl? Kaç kişilik bir ekibiniz var?
Bu yazılımın tamamını Türkiye’de geliştirdik. Şu anda şirketimiz bünyesinde geliştirme proje yöneticiliği, destek satış ve iş geliştirme departmanlarında çalışan arkadaşlarımız var. Kurduğumuz sistemin fonksiyonlar tam anlamıyla çalıştığında kullanımı son derece kolay. Bu nedenle çok fazla desteğe ihtiyaç duyulmuyor. Bizim en büyük farklılıklarımızdan biri insan kaynağımız. Birlikte çalıştığımız her kişi üst seviyede bir uzmanlığa sahip. Bizim sektörümüzde ve işimizde sirkülasyonun çok fazla olmaması gerekiyor. Biz de kurum olarak buna çok özen gösteriyoruz.
vSRM sisteminin sunduğu temel avantajlar nelerdir?
Türkiye’nin dışında ABD, Brezilya ve İspanya olmak üzere birçok ülkede, çok sayıda firma tarafından kullanılan vSRM, 11 farklı dilde kullanılan, uluslararası standartlarda bir uygulama. Bu sistemin kurulumu ile müşterilerimize, vSRM’in tedarikçiler arasında yaygınlaştırılması ve host edilmesi konularında da hizmet veriyoruz. vSRM, bir firmanın tüm tedarikçileri ile, tüm departmanlarının aynı kalitede iletişim kurmasını sağlıyor. Sadece satın alma ve planlama değil, kalite, muhasebe, finans gibi tüm departmanlarla tedarikçilerin daha sağlıklı bir şekilde işbirliği yapmasına yardımcı oluyor. Bunun sonucunda da stoklar düşüyor, verimlilik artıyor, müşteri memnuniyeti sağlanıyor, çalışanlar daha mutlu ve verimli geliyorlar. Eskiden daha zor ve uzun süren işler bugün daha hızlı ve seri şekilde yapılıyor. Halen faks ya da Excel tabloları ile iletişim kuran ve çalışan firmalar var. Amacımız tüm sistemleri entegre ve daha hızlı çalışır hale getirmek.
Üretici bir firma için tüm tedarikçilerle aynı kalitede iletişim kurması çok önemlidir. Herkesle tek bir platform üzerinden bir iletişim kurmanız gerekiyor. Biz de vSRM ile bunu yapmaya çalışıyoruz. Bunları yaparken de zaman içerisinde sistem de evriliyor, gelişiyor. Sistemler arasında entegrasyonu da kuruyoruz. Bu da kurumları dijitalleşmeye teşvik ediyor. Bugün tedarikçilerle olan entegrasyonlar yarın lojistik firmaları için gündeme gelecek. Sistemlerin tamamı artık birbirleriyle iletişime geçerek konuşmaya başlayacak.
Otomotiv sektörü ağırlıklı çalışıyoruz. Bu alanda Türkiye’de ilk iş ortağımız Otokar. MAN, Tırsan, BMC gibi ticari araç üreticileri ile çok sıkı çalışıyoruz. Tedarikçi olarak da 3.000’i aşkın kurumla çalışıyoruz. Bunlara ek olarak da çok fazla sayıda tedarikçi ile çalışan perakende gibi sektörler de bizim ilgi alanımızda. Koçtaş, Gratis ve Yıldız Holding ile çalışıyoruz. Eskiden kurumların içerisinde sadece hizmeti doğrudan kullanan alanlar dijitalleşiyordu. Ancak bugün baktığınızda pek çok departmanın bu yolda ilerlediğini görüyorsunuz. Tüm bu departmanlar tedarikçileri ile ve dış dünyayla dijital ortamlarda iletişim kuruyorlar.
Yazılım sektörü her geçen gün kendisini yenilemeye devam ediyor. Siz de vSRM ürünü için nasıl bir iyileştirme süreci yönetiyorsunuz?
Biz her zaman ürünümüzü geliştirirken iş ortaklarımızla birlikte hareket ederiz. Kendi sektörlerinde lider olan firmaların en iyi vakalarını ve kullanımlarını alırız. Bunları sistemimize uygularız. İşimizi çok uzun zamandır yaptığımız için de neleri yapıp, neleri yapmamamız gerektiğini sürekli kontrol ederiz. Öğrenerek ilerleriz. Online videolarımız, yardımlarımız var. Bu tür sistemlerin başarılı olabilmesi için tedarikçilerin ve dış dünyanın bunu verimli şekilde kullanması gerekiyor. Onlara ciddi şekilde destek verilmesi gerekiyor. Eğer kullanamazlarsa istediğiniz kadar iyi bir sistem koyun işe yaramaz. Sistemin verimli şekilde kullanılmasına özen gösteriyoruz. Tüm çalışma çerçevemizi buna göre düzenledik.
Dijital dönüşüm, geleceğin üretim teknolojisi, hız-verimlilik-kazanç-optimizasyon gibi kavramlarla yan yana anılan Endüstri 4.0 hakkında genel görüşlerinizi alabilir miyiz?
Endüstri 4.0, arkasında çok büyük bir alanı kapsayan bir olgu. Dördüncü kez endüstrinin değişmesinden ve evrilmesinden bahsediyoruz. Bu, o kadar kolay bir durum değil, çok ciddi süreçler gerektiriyor, yaşanıyor.
Birçok kesim bunu farklı adlandırıyor, algılıyor. Nesnelerin interneti, robotlar, büyük veri, dijitalleşme diyorlar ama burada önemli olan sistemlerin birbirleri ile konuşması. Cep telefonu artık sunucularla konuşacak. Herkesin bileğinde bir bilezik olacak ve bunlar tüm verileri toplayacak. Sistemler arasındaki iletişim çok daha önemli olacak ve yaygınlaşacak. Robot da olsa buradaki veriler insanlara gelecek, oradan tedarikçiye gidecek. Bilgilerin hepsinin paylaşılması asıl olacak. Burada yapılacak işlerin daha verimi, hızlı, etkin, etkili olacağını görüyoruz. Bilgi akışı daha doğru ve doğrudan olacak. Bu işlemlerin birçoğu da bulutta gerçekleşecek. Sonuçta büyük veriler ortaya çıkacak ve bunlar üzerinde analizlerin yapılması, değerlendirme yapılması gündemde olacak. Bu kadar çok veriyi kullanarak hemen hemen her şeyi yapabilirsiniz. İlginç bir döneme girdik diyebiliriz.
Türkiye bu işin neresinde?
Türkiye’de Endüstri 4.0 ya da dijitalleşmenin başındayız. Ana firmalar bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Ancak bugün Türkiye’nin en büyük firmalarına bile gittiğinizde bir işlem yapılmadığını, sistem olmadığını görüyorsunuz. Daha gideceğimiz çok yol var. Dijitalleşmeye nasıl baktığınızla da ilgili bir şey bu. Sanayiye ve ekonomiye nasıl katkıda bulunabiliriz ona bakıyoruz. Bunların hepsi vizyon meselesi. Yöneticilerin bakış açıları çok önemli. Herkesin işin bir ucundan tutması gerekiyor. Bir şekilde başlamalısınız ki ilerleyebilesiniz.
vSRM Hakkında
- vSRM Talep Yönetimi, Teklif Toplama ve Analizleri (vRFQA)
- vSRM Satınalma Siparişleri
- vSRM Tedarikçi Programları
- vSRM Otomatik Stok Yenileme, EKanban
- vSRM Milk-Run Uygulaması
- vSRM Elektronik Veri Transferi (EDI)
- vSRM Barkodlu Sevkiyat Etiketleri
- vSRM Düzeltici Önleyici Faaliyet Yönetimi (DÖF)
- vSRM Doküman Yönetimi
- vSRM Tedarikçi Performansı ve Raporlar
- vSRM Finansal Bilgi Paylaşımı
- vSRM Mail ve SMS Servisleri
- vSRM Aktivite ve Aksiyon Takibi